Akşamüstüne kadar yoğun ve hareketli çalışan bahçıvan bir atölyede bir bahçedeki çimleri biçiyor. Pencere kenarından bakan yaşlı, bahçıvanı görerek, ona yukarı kahve yaptığını biraz bu fırsatta dinlenirsin. Akşamın karanlığına kadar hiç durmadan bu tempoda çalışmakla, ödülü hak ettin. Asıl gönlü yukarı çektiği bahçıvan
Sarf ettiği nefesten bile daha kıymetli olan anal, harcayacağı bütün enerjisini orada tüketmekte kullanıyordu. Azmış bünyesini yakaladığında Yoksa ne günü nede değerli olan hiç bir şey gözünde gözükmüyordu. O yüzden hep köşelerde bekleyerek masumu oynuyor. 50'lik olmasının katkısını şununla özetliyor. Binlerce kez olsa
Konulu düz mısra gibi saçlarının olmasının ve ulaştığı güzelliğinden kaynaklı ihtişamını her zaman korumasını bildi. Babamın yaşadığı sürece hep ona en iyi hizmetleri ederek onu ödüllendir. Ölümünden sonra bile üvey olmama rağmen asla özlükten ayırmadığını hissettirdi. Bunun en güzel örneğini babam öldükten sonra ayrı
Tepenin en uzağındaki yeri gösterdiğinde yanındaki kızıyla artık burada yaşayacağız, insanlardan uzak kendi halimizde yaşamımız olacak dedi ve arkasını döndü. O zirvede nasıl olacağını düşünürken, mecburiyetten Yura Sakura kabul etmek zorunda kaldı. Durdu elinden tuttuğu gibi üvey babasının orada yaşama kararından sonr
İkinci baharında Sakura Yuina bütün hayatını olduğu gibi mutfakta yemek ve bulaşık üzerinde ilgisini devam ettiriyor. İkinci baharında evlenerek çekirdek fertlerin arasında kendine yer edinir. Yaşadığı önceki evliliğinde yaşadığı bunalımların onu giderek olgunlaştırdı. Bu kez mutluluğu yakalamak ve ateşin ortasından ar
Gün ağarmasıyla işlerini yetiştirmek için güneşin doğmasıyla işlerine başlıyorlar. Yıkadıkları alüminyum tabakları kaşıkları bahçenin ortasında yıkıyorlar. Temizlik işlemi bittiğinde Showa Sanson bahçede yanan ateşin ortasına koyarak üstünde kaynatması gereken kışlıklarını yazın hazırlıyorlardı. Köylüler dışarıdan mecb
Moskova'nın kış günlerinde içlerini ateşlere boğaz köprülerinden geçmekte çekingen ve bu duruşuna yardımcı olan annelerin tehlikeli sulardaki annelik duygularını ihtiraslarına tercih ettiler. Önermekte oldukları cinselliği tek başlarına yaşamak yada dışarıya akacak olan tadı vermekten korktukları için kendi içlerinde ç
1975 yıllarında Sovyet birliğindeki ajanları ortalığa çıkartmak için onların arasında tehlikeye atılıyor. İşi hiç kolay olmadığı gibi karşısındakilerin acımasız rütbeli askerlerden oluşan ajanlarla aşık atıyor. Özellikle uzun topuklu ayakkabılarını giydiğinde yemek masasının altından onları azdıracak yeteneklerini dene
Nehrin üstündeki köprüden geçerken böyle zarifini gördüğünde zenci, hakkında hemen yargısız infazda bulunmuştu. Hiç tanımadan öyle keskin üstünde kararlar almıştı ki. Ne tesadüf patronunu evlendiği karısına çok benziyordu. Onunla konuşmak için bunu kullanabilirdi. Zenci tatminsizin yanına gittiğinde patronu tanıyıp tan
Haşlanmış yumurtayla, yemek yapmaya aşağıya mutfağa indiğinde depodan tuz almak için arkasını döndüğünde tanımadığı birisinin elinde bıçağı gördü. Hemen elleriyle ağzını kapatarak arkasına geçer. Ahşaptan olma merdivenleri sürükleyerek götürür. Elindeki bıçağı boynuna yasladığında korkudan sesi bile çıkmaz. Üzerindeki
Yatılı dil okulundan mezun olunca tekrar geri dönüş yapıyordu. Ev artık önceki kadar az kişiden oluşmuyordu. Eve katılan fertlerle artık daha kalabalık bir ev ortamına sahiptiler o yüzden aynı yatakları paylaşmak hatta onlarla beraber yatmak zorunda kaldıkları gün çok oluyordu. Yakışıklı aynı yatakta iki hatuna yattığı
Beraber büyüdüğü arkadaşının malik hanesine bir gün türbanlı gündeliğe gelir. Araya çok mesafenin girmesiyle değiştiklerini ve tanımakta gerçekten zorlandılar. Mutfakta çay içtiklerinde kolundaki takılı olan künyeyi hatırlar. Nereden aldığını sorduğunda çok eskiden Arap bir arkadaşım bana hediye etmişti. Onun zamanında
Yağmurun yağmasına homurdanmaktan durmadığı gibi caddeler birden sessiz ve ıssızlaşınca kaçıracakları hatunu bulamama korkusu saldı. Sağanak yağan yağmurun altında elinde şemsiye bile olmadan tek başına cadde kenarında yürüyor. Hemen arabayı o yöne sürdükleri gibi peşine takıldıklarından habersiz yürümeye devam ediyord
Sürekli aynı şeyleri yapmaktan yılan ve artık yaşama sevincini kaybeden birisi vardı. Ona tat vermediği bu gezegende tek aradığı biraz yüzündeki tebessüm hissinin savunma pozisyonundan çıkartmaktı. Yediği darbelerin ve öğrendiği bir aldatma olayından çok etkilenmişti. Elinde kutularla baretleri getiren kirli sakallı el
Yemeklerini pişirirken sanki sırtından buz parçası düşürdü. İçindeki serinliğin tarifini severek yaptığı yemeklerine borçlu olgun ufak tefek lezzetini yarım mil uzaklıktan kokusunu alabilecek kadar hoş kokuyordu. Üzerinde giyindiği ince siyah elbisesiyle de ne kadar seksi olduğunu ve hazırlandığı beyi birazdan işten dö
Geçen akşam birisi yöneticiye şikayetlerini bildirdiği. Bakım ikazını aldıktan sonra daha dikkatli olacağını ve asla aynı hatalara düşmeyeceğinin sözünü verdi. Ama şikayetin ana konusunun ne olduğunu müdüre sormadı. Marjinal şeylere tenezzül ediyordu ki hangi pisliğini temizleyecek kadar vakti de yoktu. Şikayet ettiğin
Telefon çaldığında yanındakinin ödü patladı. Telefonun ahizesini kulağına götürdüğünde karşıdaki ses huzursuz şekilde farklı dilde konuşuyordu. O an büyüleneceğini anlamayan şişman kulağını telefona verdikçe şuurunu kaybediyor. Dışarıdan gelen araba kornası ile tekrar kendini topladığında telefondan gelen garip sesleri
Arkasında bıraktığı sevecen tatlı yüzünü ve Alman aksanı konuştuğunda insanların yüzündeki ifadeleri hep hoşuna gidiyordu. Sesi düzgün ritim konusundaki aksanını duyan kulağını istemeyerek de olsa ona veriyordu. Kendisini dinletecek kadar maharetli bir sesle resmen blok koyuyordu. Üstündeki enerjiyi atabilecek dedikodu
Kumsalda peşine takılan belayı uzaklaştırmayı başaramayınca onun hayalini gerçekleştirmesine engel olmaktansa, birlikte olan Türk kovaladığına hiç olamadı. İnce kumların karşısından masumca yaklaştığında flütü çaldıracak bedeni yani onu gösteriyordu. Oda sen böyle izle bendende bir sürü şeylerin yapmamı ve etkili beden
Yanındakine bütün konuşmalarda sessiz kalmasını kulağına fısıldayarak ben şampanyayı getirdikten sonra usul usul yürümeye başla. Bende yanındaki ayartmayı deneyeceğim. İkisi sinyal yakarsa o anda birbirimize gözlerimizle temas kurarız. Sonrasında artık sarhoş kafalarla mature mi yoksa kendi sevgilisi mi zaten anlamaz.
Arnavutluk lise kolejinde üstün yeteneklerinden dolayı ve her ortamda büzüldüğü saflıkla yaklaşan herkese eşit mesafede duruyor. İlgilerinin bir anda toplanmasının, üzerinde kokan eşsiz parfümü ve yüzündeki kusursuz ciltti herkesin dilinden düşmüyor. Özellikle liseli etrafında dolanan erkeklerin hoşafını çıkartmak için
Bardağa neden bilmiyorum kuşku dolu bakışlarını almadım. Yanıma sokmaya çalıştıkça yüzündeki sırıtmanın asıl temelinde yatan neydi? Aklımdan bunları geçirirken koltuğun arkasına dolandığında omuzlarımı gevşetmesindeki amacı üvey annemin ne olabilirdi. İçi konyakla dolu olan bardağı bana uzattığında gözlerine bakarak bu
Bu yerim benim yerim dediğimde sikiş yapacağımı ve içeride kocam varken buna cesaret edeceğimi bilemezdim. Emlakçıyla evleri dolaşırken karar kıldığım dairenin içinde gezerken eşim bir yana ben ise banyoya gittiğimde arkamdan gelen emlakçı götüme elledi. İçerideki görürse ikimizi birde çarmıha gerer. Elleriyle ağzını k